Archive for Mayıs 2009

çapraz okuma

24 Mayıs 2009 Pazar § 3


"Bulaşıcı olusn ya da olmasın, salgının bir tür tarihsel bireyselliği vardır. Ona karşı daha karmaşık bir gözlem yöntemi kullanmak zorunluluğu buradan gelir. Toplu bir olay olarak, çoklu bir bakış gerektirir; tek bir süreç, tekilliği, rastlantısallığı ve beklenmedikliği ile tanımlamak gerekir. Olayı ayrıntısıyla, ama çoklu algılamanın içerdiği tutarlılıkla da vermek zorunluluğu vardır:  Kısmi olduğu sürece, bilgi belirsiz ve dayanaksız olacaktır, ana ve asıl olana ulaşmayacaktır gerçek oylumunu ancak görüngelerin kesişmesinde, bakışların kesiştiği yerde, bu ortaklaşa olayların bireysel ve tek çekirdeğini nihayet kıstıran, yinelenen ve doğrulanmış bir bilgide bulacaktır."

s.42 Kliniğin Doğuşu, Michel Foucault

Bir bayram kutlaması, bir televizyon dizisinde sadece darbe sahnelerinde çalan bir müziğin çalması, kendinden geçen konuşmalar vs. 

Belki kutlamanın konumla alakası yok, ama uzunca bir süredir bu ülkede bir salgın olduğu apaçık ortada, ve biz bu salgını tekilselliğiyle, rastlantısallığıyla beklenmedikliğiyle yaşıyoruz.

Serbest çağrışımla şu geliyor aklıma, "etnisite" ve fiziksel çevre arasında nasıl bir ilişki kurulabilinir? Bu ilişki toplumsal olaylarla harmanlandığında elimize nasıl bir harita çıkar. Bu tüm etkileşimlerden sonra x bir ırka ait bir fiziksel çevre tanımı yapabilir miyiz? 

Özellikle mimarlık demekten çekiniyorum, onu da açıklama gereği duydum.

Mimarlık üzerine konuştukça, "mimar"dan uzaklaşamıyoruz, bir süre sonra konu mantar binalara geliyor. Oysa zamanmekan* çok daha geniş bir alanı tanıtmakta, fiziksel çevre ne kadar bir çerçeveye sıkışmış gözükse de...

*zamanmekan Bülent Tanju'nun derslerinde mekan tartışması üzerine kullanılan bir tanım. Kelimenin hikayesi biraz uzun, isteyene anlatabilirim.

ps. yazının son kısmında içinden çıkamadım, bir gün çıkarım.





tebrik ediyorum

23 Mayıs 2009 Cumartesi § 0


"Açılış sonrası sınıfları gezene Kenan Evren, bir öğrencinin gözlüğünü almak istedi. Minik öğrenci ise gözlüğünü vermedi."

Bu çocuğu tebrik ediyorum.

izmir'in denizle ne alakası var

15 Mayıs 2009 Cuma § 0

Bu çarşamba günü final maçı için İzmir'deydik. Tatil beldeleri dışında kent içinde daha önce bu kadar zaman geçirmemiştim. Her yolun sonunda denizle karşılaşsa da insan, sanki şehir o kadar suyla içe içe değilmiş gibi geldi bana, bir kopukluk varmış gibi, sanki deniz uzaktaymış gibi. Kamusal alan düzenlemesinden kaynaklanıyor belki bunlar bilemiyorum. Belki bu konuda birşeyler okumam gerek o ilişkiyi tam olarak çözmek için.

Şehrin içinde deniz kokusu gayet hissedilmekte, nemi de.. Ama sanki daha fazlası gerek.

Bunun dışında,

Bu hafta biraz yoğun geçecek,


Eko Tasarım buluşması var Taşkışla'da, cumartesi günü orda bir sunumum var ilgilenenleri beklerim. EASA ve ekoloji ilişkisi üzerine daha önceki ve yeni örnekler hakkında birşeyler anlatacağım.

Onun dışında pazar günü Erdem Tüzün ve Ege Özgirin'le beraber "Bir Eylem Olarak Ekoloji" atölyesini yürütmeye başlayacağız, daha önceki bir projede geliştirdiğimiz "ekolojik" vizyonumuzu geliştirme niyetindeyiz. 



sanallık ve mimarlık

11 Mayıs 2009 Pazartesi § 0

"Bilgisayarı sadece (projelendirme işini kolaylaştıran) bir çizim aracı olarak görmekte ısrar edenler mimarlık-sanallık gerçeklik ilişkisini karmaşık bir konu olarak tanımlayabilirler. Kuşkusuz, bilgisayarı büro pratiğini gerçekten de alabildiğine hızlandırmıştır. Ama, asıl devrim o alanda yapılmadı. Bilgisayar sayesinde mimari bilginin dijitalleşmesinin, bilginin üretim biçimini değiştirmenin yanısıra, o bilginin yapısını da radikal biçimde başkalaştırdığı açık bir gerçek. Dolayısıyla, sanal ortam mimar müşterilerine şık takdim perspektifleri görme olanağı veren bir teknik kolaylıktan ibaret değil. Aksine, kendi başına yeni bir mimari gerçeklik alanı oluşturuyor. Öyle bir alan ki, yalnızca geometri bilgisiyle biçimlenmiş bir temsiliyet sistemi olmakla kalmıyor; onu gerçek bir mekan "gibi yaşamak" bile olanaklı."

Boyut yayınlarının, Çağdaş Mimarlık Sorunları Dizisi'nden "Mimarlık ve Sanallık"ın arka kapak yazısı, muhtemelen Uğur Tanyeli imzalı