yeşermeden sönen sevdalar

21 Ocak 2010 Perşembe § 0

Saat burda 05:30, Ağrı'da da öyle..

Çizmem gerekenler yapmam gerekenler var kimin umrunda.

12 yaşındaki bir kız başına babasının silahı dayıyor ve kendini öldürüyor. Ne için?

“seni seviyorum”

Arkadaşı R.Ç'ye verdiği bir not yüzünden. Öğretmeni notu görüyor, babasını çağırıp, babasına veriyor. Sonra küçük Meryem, “korkudan” kendi hayatına son veriyor.

Kim bilir neler düşünüyordu bir kaç gün öncesine kadar. Evinden okuluna giderken bembeyaz karların içinde kaybolup, ne hayaller kuruyordu. Bu o kadar masum bir ölüm ki, tüm sebebi “seni seviyorum”.

Pedagoji eğitimi almış, eğitim görevine gitmiş öğretmeni bu sonu oluşturan yapboza ekleniyor. Töre, hepimiz biliyoruz yıllardır. Peki oraya gitmiş olan eğitim elçisi bunun dengelemesini yapamıyor mu? Hareketlerinin ne sonuçlar doğuracağını göremiyor mu? Yoksa kendini, çevresindekileri yeni keşfeden, utangaç umutlarla göz göze gelen çocukların birbirlerine duyduğu sevgiyi bir iffet meselesi olarak mı görüyor?

Artık kardelenleri yetiştirmek yetmiyor demek ki, onları korumak gerekiyor. Yoksa bembeyaz kar herşeyin üzerini örtüyor, babaların, törenin, öğretmenin, sevenlerin...

Karların altında açamadan sönüyor sevdalar.

Artık bu topraklarda sevenler ölüyor..

What's this?

You are currently reading yeşermeden sönen sevdalar at nosyopsis.

meta